Haziran 06, 2009

Sıkıntıda...

Bir taksim-kadıköy yolculuğu daha. Trafik korkunç. Gün ortası işkencesi. Şoför, sosyalleşmek ihtiyacını, trafiğin berbatlığından konu açarak gidermeye çalışıyor... Kulaklığımı takıp, dışarılara çeviriyorum gözlerimi. Şoförün, söylediklerine onay bekleyen, sosyalleşmek isteyen bakışları, dikiz aynasında asılı kalıyor öylece. Sıkılıyorum. Öndeki kadının durmayan öksürüğü, arkadaki yolcuların iç kıyıcı muhabbeti ve güneşten kaçarken yanımdaki adama sarkıyormuş gibi olan ben. Gözüm kayıyor taze simitlere. Satan adam da simitler gibi gevrekleşmiş güneşin altında. Kardeş gibiler.Kafamda bir resmini çekiyorum. Sonra sıkılmaya devam. Bir off..Köprüye bi girsek, ver elini Khalkedon...

Hiç yorum yok: