Eylül 25, 2011

Düzenini boz!

Çocukken karıncaların yuvalarının üzerine üflerdik. Karıncalar da artık kış mı geldi ne sanıp, daha hızlı taşımaya başlarlardı otu çöpü. Sonra kendimizi affettirmek için arada deliklerin yanlarına tozşeker, ekmek kırıkları falan bırakırdık. Bir şeyi; bir yerden bir yere taşıma, taşınma, yaşam denen şeymiş. Böylece sırtında çanta her daim yolcu, her daim yaşayan bir şey oluyormuşsun. Devam...Eylül günü düşmüştük ya zeytin ağacının birinden, 31 yıl geçmiş. Yeni kutuda,yaşamın büyümesine de devam o zaman...Beklemek yok..Beklemek yok.

Özleyeceklerim; çömlek tornam, geride bıraktığım her şey ve camımdan görünen ağaçlar.O zaman bitirirken Yann Tiersen eşlik etsin buradan...

Hiç yorum yok: